Turunç - Marmaris Yolu

Selimiye Marmaris

Orhaniye - Selimiye Yolu Marmaris

Hepimiz Bundan Sonra.KEMAL KILIÇDAROĞLU'nun Terli Beyaz Gömleği Olarak Kalmalıyız.

Bin civarı yerli ve yabancı basın mensubunun akredite olduğu miting.

Medya sizi göstermemek için her yolu denese bile sokağa iner ve gündemi her gün siz belirlerseniz 

Malum iğrenç yayıncılık anlayışının temsilcilerini dahi size bültenlerinde yer vermeye mecbur bırakırsınız.

O nedenle aktif olmaya devam edin! siyasete başka türlü yön veremezsiniz!

Hepimiz Bundan Sonra.KEMAL KILIÇDAROĞLU'nun Terli Beyaz Gömleği Olarak Kalmalıyız.

Kalmalıyızki Siyaseti tekrar Yürüyüşe Burun Kıvıran Küçültmeye çalışan Metrapol Siyasetçilerine ve Hukuk siyasetçilerinin eline düşürmesin bizi.

GENEL BAŞKAN BAŞLADI ‘LİDER’ BİTİRİYOR

Uzun ‘Adalet Yürüyüşü’nün sonuna gelindi..

Ne oldu derseniz?

Uzun yürüyüşe ‘Genel Başkan’ olarak başladı, ‘Lider’  olarak bitiriyor..

Lider olmak için tarihe damga vurmak gerekiyor..

Lider olmak için kitleleri peşinizden sürüklemeniz gerekiyor..

Lider olmak için insanların size yürekten inanması gerekiyor..

ADALET Yürüyüşü

Dışarıdan, CHP'nin başına ''KURTARICI'' olarak geçmek için gün sayan bazı Metropol siyasetçileri daha uzun bir süre bekleyeceğe benziyorlar.
Adalet var diyemeyenlerin Acz kaldığı anlarda ! Bütün karalama kampanyalarına sabotajlara karşı ilk defa etkili olamadığı ortadayken.
CHP içindeki önceki ayrışmaların hantallıktan kaynaklandığını Adalet Yürüyüşü gösterdi .Yürüyüş Başarıyı yakaladıkça CHP'nin hantalları farklı konuşmaya başladı.Ana Akım medya yürüyüşü saniyelerle gösterilsede Ana Akım Medyalarda kendileri uzunca görünmeye başladı ama Sosyal Medya Ana Akım Medyadır.

Sivas 93 Unutmadık/ Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Buca

İÇ ve DIŞ insan ,İÇ ve DIŞ düşman haline gelebilir.

Hangimizin albümlerinde birlikte gülümsediği omuz omuza mücadele ettiği,el sıkıştığı,baş başa,göz göze konuştuğu. İÇ ve DIŞ insan ,İÇ ve DIŞ düşman haline gelebilir. Uğurlu ve zengin bir kişiliklerdense.Uğurlu ve zengin zamana ihtiyacımızın olduğu bu günlerde.
Boyun eğmek istemeyenlerin işi elbet kolay değil… Ama hayat ve haysiyet de bununla mana ve değer kazanıyor işte.

Siere Leonadaki İç savaşta Çocuk Askerlerin Ruh Halli....

Siere Leonadaki İç savaşta Çocuk Askerlerin Ruh Halli....
İNSAN'san Kusura kalma ama ..... budur işte özeti.... insani tüm duygular vede vicdani her ahlak KAOS ta ortaya çıkar kadınların ,erkeklerin içindeki vahşet bu resimi çok görmeyin az birşey KAOSA dönerse en iyinizin içindeki yamyamlık ve vahşilik içinizde bir yerlede saklı fışkırmak için .......

Aslında ben hep SEZAR'dım

Denizin dalgasını göre göre Kumdan kale yapmak değil.Denize Kaleden kum yapmak için uğraştığımız içindi zordu hep isteklerimiz.
Yalnızdık ama Kentlerde yürüyen ordu gibiydik..July Sezar gibi.
Kaybetmelerim POMPEİ.Zaferlerim PİREUS. Aslında ben hep SEZAR'dım

Rüzgâr yelkensiz de olsa gene rüzgârdır. Ama rüzgârsız yelken bir bezdir.

"Rüzgâr yelkensiz de olsa gene rüzgârdır. Ama rüzgârsız yelken bir bezdir."

Bu savaş başladı mı, artık hiç bitmez.

Seni diğerlerinden farksız yapmaya tüm gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada.Kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir.
Bu savaş başladı mı, artık hiç bitmez.

İSA

İsa çarmıha gerildiğinde ve işkence içinde asılıyken, “Tanrım! Tanrım!” diye bağırdı. “Neden beni terk ettin?” Bağırabildiği kadar yüksek sesle. Cennetteki tanrının onu terk ettiğini sandı. Anlattığı her şeyin yalan olduğuna inandı. Ölmesinden hemen önce İsa şüpheyle doluydu. Bu kesinlikle onun en büyük sınavı olmuştur. Tanrı’nın sessizliği.

Homeros'un Odyssea destanı korsan Ulyssea

Kendinle kaldığın o sonsuz andır sıfır. Yeniden başlamanın heyecanıdır.Öncesi yok ,sonrası yok tamda bu an işte geriye sayım bitti artık başlangıç noktasındayız .
Karaya oturmuş geminizi …. YA kıyıda yosunlara teslim edeceksiniz ….
YADA geldiğiniz hırçın ama bir o kadarda özgür OKYANUS a kavuşabilmek için suya indireceksin….

Homeros'un Odyssea destanı korsan Ulyssea

İnsan,doğasını bastırabildiği kadar değil doğasına uygun yaşayabildiği ölçüde mutludur.

Bana çok uzak olan LÜKSLERİMİ verin .....Ben gereksinimlerim olmadanda yaşarım.....
İnsan,doğasını bastırabildiği kadar değil doğasına uygun yaşayabildiği ölçüde mutludur.

DİPLOMASİ

DİPLOMASİ
"Bizim olan bizimdir sizin olan müzakere edilebilir" anlayışı.Diplomasidir Hayatım boyunca RUS diplomasisi hoşuma gitmiştir. RUS DİPLOMASİ...... Bana Karşı ne besliyorsan zamanla mislisiyle topyekün ablukayla karşılık verilmesidir. İNGİLİZ DİPLOMASİ.....İki tarafın yanında görünüp ,iki tarafın yanındaymış izlenimi ile iki tarafın çatışmasında gücü bulunup böler ve yönetir. ÇİN DİPLOMASİSİ..... Hiç bir oluşumun yanında olmaz hiçbir oluşumada uzak kalmaz.Sadece gözler içinden alır alırkende kimsenin ruhu duymaz aldıklarını vitrine koyduktan sonra anlayan anlar. YAHUDİ DİPLOMASİSİ..... Taviz vererek karşısına özgüven aşılar.Verdiği Taviz'in karşılığını misliyle alır. ARAB DİPLOMASİSİ...... Menfaati uğruna herkesle yatağa girendir hatta şeytanda dahildir menfaati olmasada hayıflanmaz başka yatak için hazırdır.
Ömrümüzde kimseyi ARAB diplomasisine bulaşmış insanları hayatımızın hangi alanında olurlarsa olsunlar sokmasınlar yoksa diğer bütün diplomasiler ASİL ÇIKARLARDIR.
Şeytanın Avukatı

GÜLTAN

GÜLTAN


12 Eylül faşist darbesinin en şiddetli günleriydi. Yüzbaşı Esat Oktay.
Göreve başladığı ilk gün cezaevinde şu anonsu yapmıştı: "Ben buraya direkt Genelkurmay Başkanı'nın emriyle geldim. Ben Kıbrıs'ta Rum çocuğunu kesmiş, babasının karşısında kanını içmiş adamım"…Şimdi önce bana sonra köpeği CO'ya selam verin der.
Gültan ise ayağa kalkmadı. Yüzbaşı Esat çılgına döndü. Madem sen köpeğime selam vermedin, ben de seni köpek yerine koyarım diyerek Gültan'ı Co'nun kulübesine tıktı.
Emirleri yerine getirmeyen veya getiremeyen olursa üzerlerine lağım suyu döküyor, fare ve insan dışkısı yediriyordu.
BDP listelerinden bağımsız milletvekili adayı oldu. Yüzde 10 seçim barajı yetmiyormuş gibi gençliğinde Saddam Hüseyin'i protesto edip ceza aldığı gibi komik bir gerekçeyle milletvekilliği engellenmek istedi.
Esat Oktay'ın önünde ayağa kalkmayan Gültan, hukuksuzluğun karşısında da boyun eğmedi. İki dönem milletvekili seçildi. BDP Eş Genel Başkanlığı yaptı.
CO'NUN KULÜBESİNDEN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA…1961'de Karakoçan'da Kürt Alevi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen, 19 yaşında üniversite öğrencisiyken işkencelerle tanışan, altı ayını Diyarbakır'da faşist düzenin köpeklerinin kulübesinde geçiren Gültan, 50 yaşında Mezopotamya'nın en güzel kentine ilk kadın belediye başkanı seçildi. Co'nun kulübesi ile belediye binası arasındaki o kısacık yolu yıllarca sürdürdüğü büyük mücadelelerle kat etti.
Esat Oktay Yıldıran mı?.. Yanıtı yazının başındaki dörtlükte: Ben tükenmekteyim öldürdükçe...

Devlet, Alevi, Kürt ve solcu olmayı her zaman tehlikeli gördü. Aslında doğru görmüştür. Çünkü bu kimlikler mücadele ile birleştiğinde faşizm için tehlikelidir, yıkıcıdır. Ve unutmayalım ki bir davanız, mücadele azminiz, örgütlülüğünüz varsa karşınızda hiçbir faşist yapı duramaz. Tarih bunun şahididir.

Aslan hep Sultan,Terbiyecisi Vezir'dir.

Aslan hep Sultan,Terbiyecisi Vezir'dir. Aslan Tahtı'n sahibi.Terbiyecisi Taht'ı dizayn ederek iktidarı sağlayan Vezir-i Azam'dır.

Köşe Kapmaca (Müslüm Gürses)

“Biz sözlerimizi artık satırlara değil, sadr’ımıza yazdık. Kalbinizin gözü varsa okur, kulağı varsa duyar, dili varsa konuşursunuz...”

MEVLANA

Sandalye bile Devirememiş Devrimciler ile Sandalye bile taşıyıp terlememiş Sözde Emekçi'lerin var olduğu her platformda yenilgiden yenilgiye doyulmaz.

Sandalye bile Devirememiş Devrimciler ile Sandalye bile taşıyıp terlememiş Sözde Emekçi'lerin var olduğu her platformda yenilgiden yenilgiye doyulmaz.
Bugüne kadar Sandalye bile taşımamış ( Emekten) yana söylemlerinin yanında İnsanlara çalışmayı vaad edecek politik İşçi sınıfı yok artık.
Bir Masa,Bilgisayar,İnternet ve Kahve içebilecek iş isteyen çalışan sınıf var .
Unutmayın Hitler'in Aushuwitz Çalışma Kampında ......
Çalışmak ve Emek Özgürleştirir Yazıyordu........

Hüseyin Uzundağ

Biz sözlerimizi artık satırlara değil, sadr’ımıza yazdık. MEVLANA

“Biz sözlerimizi artık satırlara değil, sadr’ımıza yazdık. Kalbinizin gözü varsa okur, kulağı varsa duyar, dili varsa konuşursunuz...”
MEVLANA

Sahici bir sarsıntı sahte bir dengeden iyidir.

Yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir ve Sahici bir sarsıntı sahte bir dengeden iyidir.

Akıl Oyunları - A Beautiful Mind

 Akıl Oyunları - A Beautiful Mind
Hep sayılara inandım.içinde bir mantık olan denklem ve hesaplara.Ancak hayatım boyunca onlarla uğraştıktan sonra mantık nedir diye soruyorum.
Buna kim karar verir? araştırmalarım sırasında fizik, metafizik ve hayal alemlerine gidip geri döndüm. ve kariyerimin en büyük buluşunu gerçekleştirdim. mantıklı nedenler yalnızca, ama yalnızca gerçek sevginin gizemli denklemlerinde...
Bazıları için mükemmel bir kurgu, bazıları için ise yanı başında yaşanan bir hayat. 
AKIL OYUNLARI.

Yelkenler biçildi,Yelkenler çekildi.

Yelkenler biçildi,Yelkenler çekildi.Fatihin İstanbul'u fetih ettiği yaştaydım......
Budinler zaptedildi,Viyanalar kuşatıldı Kanuni'nin Şehzadesini boğazladığı yaştayım....
Kılıç bizdeyken güç sizde,yürek bizdeyken tac sizde yoksa herkes kazıklı Voyvoda bütün cihanda duyurayım istedik.

İLETİŞİM ÇAĞI

İLETİŞİM ÇAĞI 
Hayatın Dijitalleştiği İnsanların Facebook ve Twitter gibi sosyal Medyaları kullandığı ve İnternete entegre yaşadığı bir Dünyada Siyasetin İnternet Ortamına Taşınmaması Mümkün değildi. Ancak Seçmenin yada bulunduğunuz Kitle Örgütünün Yoldaşının derdini dinlemeden ve gözlerinin içinede bakmayan siyasetinde başarılı olmayacağını biliyor.İkisini birleştirmenin Yolunun Çağa uygun olmasına karar verdik. Temel olarak Kitle Örgütümüzün Hedeflediği ve Bam teline uygun ortamı seçtik. Parolamızda Erişilmek istenen hedefi özetledik, Slogananımız ise, direkt politik tutkulara, Çoskunluğumuzu İnancımızın Yol Yoldaşına seslenerek. En uç noktada, bir ögreti veya bir yönetim ile Kişi bir simgeyle özdeşleştirdik.Yani Kitle Örgütümüzü Çatı,Başkanı Kolon ve Toplumda karşılğığnı süzdüğümüz Fikri ve Donesi ile var olanı kitlenin sözcüsü ve yazılı Kişilği Temel olarak belirledik. Bir İletişim Sanatı Olan Siyasetin mümkün olan her iletişim kanalını kullanması gerekir.Etkin kullandığınız her iletişim Siyasette ve Kitleniz üzerinde etkin rol oynadığınız görülecektir.Bizim elimizdeki teknolojik olanak vakit ve İnsan Kaynağımız ile Ekonomimiz kısıtlıydı.Bizim Karşı Taraftaki İdeolojik tavırı ikna edebilmek gibi çabayı enerjimizi ve vaktimizi harcamak kayıp olduğundan içimizdekilere karşı tutum yolunu seçtik.Mesajımızı doğru şekilde aktardığımızda bizim yanımıza çekip ikna edebileceğimiz olanlara odaklandık. Ayrıca Siyasetin,Kitle Örgütü ve Sivil Toplum Kuruluşlarında Bulunan İnsanların Tavandan Tabana Her Adayın birbirinin aynı olduğunu insanlara tercihte bulunma konusunda İlham vermeyen bir seçimde İnsanları Motive edebilmemiz İmkansız olduğunu anlamıştık bunun algıyı yaratmamızın Farkın açıkça ortaya koyabilmek ve Çıkarmak için Görselinizi Bilgiye dayalı fikir Ürettik. Diğer Hedef kitlemiz kararsız insanlardı.Bu Kitleyi kendiliğimizden Facebooka Çekemeyiz.Yapmamız gereken destekçimiz olanları Facebooka çekebilmek .Siyasi ve Kitle Mesajımızı onlara iyi aktarabilmek için süzdüğümüz mesajlarımızı Facebook Arkadaşlarımızın üzerindeki o anki etkinliği paylaştıkça Facebookta arkadaşımız olmayan kararsız kitleye ulaştık. Propagandacı heraman saklı kalıp toplumun farkına varmadığı ama her daim Toplumun içinde olan olmalıdır.ÇATI,KOLON ve TEMEL Üzerinde görsel ve yazılı mesajları hakim kılmak için kökleşmesi alanında Amacımız bu iletişimle diğer zamanlarda bize sempati duyan insanlara Seçim ve Kitle Örgütlenmesi kampanyasında sorumluluk hissettirip büyük bir İnsan Kaynağına ulaşarak hem seçmen sayımızı hemde gönüllülerimizi sürece sahiplendirmekti.Her Mahallede ayrı gönüllü ekibi görevlendirip sorumluluklarla Diri bir Kitle yaratmaktı. Taaaki bu günlere gelene kadar. Saygılarım.’’ Bu Güne Kadar Yaptıklarım Yapacaklarımızn Teminatı.Tüm Kişsel ve Tüzel Haklarım Vicadanımda Saklıdır’’ Yaz Sonuna kadar Düşünme ve dinlenme herşeyden Arınıp yeni dünya kurulup o dünyanın içinde var olma dileğimle.

Hüseyin Uzundağ

Benim Para kazanma HIZIM hiçbir zaman para harcama HIZIMA yetişemedi.

Benim Para kazanma HIZIM hiçbir zaman para harcama HIZIMA yetişemedi.

Sonun Başlangıcı 23 Mart Ankara

Sonun Başlangıcı 23 Mart Ankara

Siyah,Beyaz Rengi Seviyorum Ve Yasak Bir Alfabeyle Yazıyorum Şiirlerimi. Anarsist Çiçekler Kokluyorum. Devlet Sınırlarını İhlal Eden Kuşlara Yardım Ve yataklık Ediyorum. Umudun Propagandacısıyım Bütün Sözcuklerı Örgütlüyorum Artık Halkların Değil Aşkın Şarabın ve Sevginin Ayaklanması var içimin derinliklerinde. Sınırdışı Oluyorum aşırı sevebilmekten.
Bana...... Gözlerini Yurt Eyle Mültecin Olayım.Kendi Adına Bana Bir Kimlik Çıkart Ben Birazda Sen olayım.
Kim bilir, Belki güçlü olmaktan yorulmuş adamlarında, Güçlü kadınlara ihtiyacı vardır. Erkekler ağlamaz diyerek,Büyütmüş zihniyete inat, Gözlerindeki her damlayı Kalbime akıtabilirsin diyecek, Dizlerinde onları teselli edecek kadınlara. Tıpkı güçlü kadınların yanında,Çocuk olabilecek kadar yüreği sağlam Adamlara ihtiyaç duyduğu gibi....

Üç yasal Rengi Seviyorum Ve Yasak Bir Alfabeyle Yazıyorum Şiirlerimi. Anarsist Çiçekler Kokluyorum. Devlet Sınırlarını İhlal Eden Kuşlara Yardım Ve yataklık Ediyorum. Umudun Propagandacısıyım Bütün Sözcuklerı Örgütlüyorum Artık Halkların De.........gıl Aşkın Şarabın ve Sevginin Ayaklanması var Eylemde Sınırdışı Oluyorum Bana...... Gözlerini Yurt Eyle Mültecin Olayım.Kendi Adına Bana Bir Kimlik Çıkart Ben Birazda Sen olayım

Kurtların içinde ceylan masumiyetiyle ömür sürülmez.

Kurtların içinde ceylan masumiyetiyle ömür sürülmez.Sadece teamül neyse uyulur görülür.

Ay benim ,gece senin 20/02

Gözlerimde sensizlikten gayrı nem kaldı.Mahsuni'den bir türkü çal doğum gününde.
Bundan sonra*.....................

SİMONOV - BEKLE BENİ DÖNECEĞİM

SİMONOV  
BEKLE BENİ DÖNECEĞİM

Dünyanın en ünlü savaş şiiri.. Aynı zamanda dünyanın en ünlü anlık kelimelerin ölümsüzleşen şiirlerinden de biri.

Hayata tutunuşun, umudun simgesi aslında..

Simonov Stalingrad cephesinde, Nazi kuşatmasından bunaldığı bir gece yazar.Şiiri Moskova’ya giden bir askere verir, çalıştığı Kızıl Yıldız gazetesine iletmesini ister.. Asker şiiri alır, gider ama bir daha ses çıkmaz..Sonra bir gün, o sözleri bir grup askerin mırıltısında duyar. Mırıldandıkları sözler kendinindir.Serova’ya yakarışıdır..

Peki ne olmuş?Asker şiiri gazeteye vermiş ama gazete şiiri yayımlamış.. Bir asker okur, çok beğenir, keser nişanlısına yollar.. Nişanlısı da etkilenince bir arkadaşına gönderir.. O arkadaşı da bir başkasına..Şiir elden ele, cepheden cepheye dolaşırken bestelenir de.. Dillerdedir artık..Savaş biter, Simonov döner, Serova’ya kavuşur..
Öykü biter mi?
Hayır.. Aslında yeni başlar.. Serova, Sovyetler’in ünlü film yıldızlarından biridir artık.. Ama zaman aralarına bir şeyler sokmuştur..Simonov aşıktır, deli gibi seviyordur ama ilişkileri eskisi gibi değildir.. Bir süre dayanır.. Sevdiği kadını kırmamak, incitmemek, belki de aşkını ömür boyu yaşatmak için 1957 yılında sessizce uzaklaşılır..Kendini yazıya verir.. Sayısız eser bırakır.. Bir daha hiç görüşmezler.. Valentina Serova 1975 yılında öldüğünde cenazesine bile gitmez..Ama ertesi sabah Serova’nın mezarına bırakılan çiçeklerin içinde bir not bulunur..
Bekle beni..Bütün ısrarlara rağmen o not hakkında konuşmaz.. Tebessümle yetinir.. O iki kelime aralarındaki büyük sırrın şifresidir..

SİMONOV

Artık hepimiz kaybediyoruz Farkındamısınız ?

Artık hepimiz kaybediyoruz Farkındamısınız ?

"Şu an yaşadığımız toplumda doktorlar sağlığı yok ediyor, avukatlar adaleti yok ediyor, üniversiteler bilgiyi yok ediyor, devletler özgürlüğü yok ediyor, basın enformasyonu yok ediyor, din ahlakı yok ediyor ve bankalar ekonomiyi yok ediyor."

Sanki bütün uyuşturucular denenmiş, en iyi filmler izlenmiş, en güzel şarkılar dinlenmiş, en iyi kitaplar okunmuş. 
Sanki büyüklerin "yapma" dediği her türlü halt yenilmiş, Tanrı'nın yasak buyurduğu günahlar işlenmiş, en güzel kokan çiçek koklanmış, en güzel kadınla en hoş şaraplar içilmiş ve o kadının en güzel yeri öpülmüş...
Sanki en iyi resimler çoktan çizilmiş, en iyi şiirler çoktan yazılmış, en iyi senaryolar en iyi oyuncular tarafından oynanmış gibi.Yaşayan İnsanlar..
Yoksa bu kadar boşa harcanan bir hayatın başka bir açıklaması olamazdı.

Sevmek zaman ayırmaktır, boş zamanları doldurmak değil.

Yaz Kızım '' Estetik Haz veren her şey Sanattır! ''

Yaz Kızım '' Estetik Haz veren her şey Sanattır! ''

Yazının Zamanı Yoktur...Senden Binlerce Yıl Önce Yaşamış İstediğinle Bin Yıl Önce Ve Sonrasıyla Konuşabilmek İçin Deli Bir Mucizedir....Geleceğe Yazılar YAZIN yazınki binyıl sonra gelecektekiler geçmiştekilerin duygularını ,yaşayışlarını anlasınlar yani...TARİH OLUN ÖLÜMSÜZ KALIN.....

HAYALLER KÜBA ŞEKİLLER NEW YORK

HAYALLER KÜBA ŞEKİLLER NEW YORK

Bizim bahçeden baktığımız içinde hepsinden Sol söylemler yada İş,Emek ve Sosyal güvence hepsinin vaat ettiği şey seçmenlerine daima çalışma özgürlüğü tabikide Aushwitz Kampının kapısında yazanda neydi ÇALIŞMAK ÖZGÜRLEŞTİRİR.
Entelektüel yada Aydın kavramı, günümüzde bir hayli daraltılmış anlamıyla, yalnızca Akademisyen, Yazar ya da Sanatçıları kapsayacak şekilde kullanılıyor. Bu anlam daralmasıysa beraberinde pek çok sorunu ve kafa karışıklığını getirdi.
Kapitalist düzen Zihinsel Emek gerektirdiği için geçmişte içinde saygın sayılan Mühendislik, Öğretmenlik ve Büro Emekçiliği gibi pek çok mesleği standartlaştırıp yaygınlaştırdı. Bugün bu meslekleri yapan insanların ağırlıklı kesimi ile İşçi sınıfı arasında büyük uçurumlar yok. Öte yandan, Kafa Emekçilerinin yaptıkları işlerin niteliği ve sosyalleşme ortamları kol emekçilerininkinden farklı olduğu için, bu kesimleri İşçi sınıfına da dahil edemiyoruz.
İşte bu durum, yaşadığı anlam daralması ile birleşince, araştırmacılar böylesi mesleklerle uğraşan insanları nitelemek için yeni kavramlara yöneldiler. Hem bilimsel literatürde, hem de gündelik dilde kendine yer bulan “beyaz yakalılar” ya da “orta sınıf” gibi kavramlar bu ihtiyaca yanıt olarak çıktı.
Sorun burada başlıyor: “Beyaz yakalılar” ya da “orta sınıf” nitelemeleri farklı kesimlerinin durumunu belirsizleştiriyor, kafa karışıklığı yaratıyor. Beyaz yakalılara kimler dahil, kimler değil? Bir şirket yöneticisi ile üretim bandında çalışan bir mühendisi “orta sınıf” kavramı içine tıkıştırmak mümkün mü?
Haziran Ayaklanması sırasında sokakta karşılaşan bir proje yöneticisini, bir sanatçıyı ve Yüksek Öğretim Kanunu’na bağlı olarak çalışan güvencesiz bir araştırma görevlisini “orta sınıf” diye paketleyip, bunların özlemlerinden, öfkelerinden, siyasal yönelimlerinden bahsetmeye başladığımızda bilimsel bir tespit değil, alelade bir pop şarkısı yaptığımızı bilmemiz gerek.
Siyasette ve Hayatta sözün etkinliği Sıcağı Sıcağınadır.Sözün Sıcağı yerindeyken hitabeten beklenen etkinlik,İşaret edilen Nitelik’tir ve buna İsabet denir.Bu İsabet yoksa konuştuklarınız boşunadır ve bu durum siyasetçiye doğruluğu hükmeder ve bu basit bir zaman geçiştirilmesi değildir.Unutmayınızki siyasette her ihmal büyük bir Zaafın kapısın açar.

Formun Üstü

Koltuk ve parti ellerindeyken ( rejim,Atatürk,Laiklik) tehlikede.olanaklar ellerinden alınınca yada beklentileri karşılanmayınca sudan çıkmış balık misali soluğu koltuk sahibi olabileceği herhangi bir yerde olur.
Koltuğu elinden alınan Muhafazakar  ise olsun (davamız kazansın) nasılsa bir koltuk buluruz diyerek ilk günkü heyecanla çalışır parti ve ideoloji dersi verecek en son insanların aday adaylık sürecindeki para transferleri aklınızı uçuracak miktarda olunca yazmak zorunda kalıyor insan.

Formun Üstü

Formun Altı

Aşk isteyen oku ile vurulmak için zırhını çıkarır.

Aşk isteyen oku ile vurulmak için zırhını çıkarır.

İnsan en çok hata yaparak ulaştığı gerçeklerden vazgeçemez.yokluğuyla sınandığınız gerçekler hayatımızın yegane parçası oluverirler.

O parça olmazssa herşey eksiktir tamamlanamaz.Hayatın terazisi hiçbir zaman eksik yada fazla tartmaz kimse kimseye borçlu kalmaz öyle bir dengedirki kendinden söküp alınanı er yada geç alır kimse zafer kazanamaz herkes kaybeder hayatın terazi'sinde.

KIZLIK ZARI - hymen

KIZLIK ZARI  -  hymen
Siz siz olun hayatınızın hiç bir alanında.
Sevgide saygıda,ideolojide vede duygularınızda ......KIZLIK ZARI..... diktirtmeyin

İster YANDAŞ,İster KANDAŞ,İster CANDAŞ ol

İster YANDAŞ,İster KANDAŞ,İster CANDAŞ ol

Beyaz yakalarla ,Kirli yakaların kardeşliği o yüzden onu üzen ,şunu üzen seni üzen aynı düzen.Sınıfını bilmediğinden kimin Şöhret,Cemaat,Cemiyet,Apolet,Asalet Sınıfına köşede tek ayak üstünde Köle,Kukla,Onlarda sıvasız evlerde bir ölü sınıfının ordusunun üstüne basarak kuruyorlar PİRAMİTLERİNİ .İster YANDAŞ,İster KANDAŞ,İster CANDAŞ ol Para ve oy saymak ölü saymaktan daha iyidir daha kolaydır daha popülerdir çünkü.

YARINLAR KALLEŞ DOLU.MERT OLAN HER DÜNE YAN ! SEN

YARINLAR KALLEŞ DOLU.MERT OLAN HER DÜNE YAN ! SEN

SİYASET için üzerinde konuşmak, tartışmak sonsuza kadar sürebilir. bir nevi felsefe çeşididir. zevklidir, hayata renk katar paylaşımcılık ve fikirlrinin dünya için umutsa anlatılamaz bir zevktir.Dün siyaset dünyayı ve ülkenin geleceğine umutla bakmak ve ütopyalarınıza ulaşmak içindi Ama günümüzde SİYASET ekonomi anlayışının dile getiriliş şeklidir 

Taviz bir fedakarlıktır.Ancak dosta karşı yapılır.Düşmana verilen taviz bir nevi yenik düşmeden başka bir şey değildir. 

Muaviye Sofrasına Oturan Ali Sofrasında ki Kuru Ekmekten Bahseder Olmuş.! 

Süreçte bizim zaman zaman yuttuğumuz ama çoğu zaman yutmadığımız güçlülerin indirimli günleri en pahalı AVM lerde bile sadece 7,99

İnsanoğlu Mikroskopu keşfettiğinde ne kadar Önemli. Teleskopu bulduğunda ne kadar Önemsiz olduğunu anlamıştır.

Yarınlar kalleş dolu, Mert olan her düne yan...

Tom Hanks - Forrest Gump

''Annem hep şöyle derdi: ”Hayata devam edebilmek için geçmişi arkada bırakmak gerekir.” Benim koşmam da bununla ilgiliydi sanırım. 3 yıl, 2 ay, 14 gün ve 16 saat koştum.''

Tom Hanks - Forrest Gump

BİRİ

BİRİ

Birinin hayal gücü zengindir ama hiçtir.Biri hayal kurmaya bile adam tutar zengindir. 

Biri boş vakitlerinde su sporları yapar.Birinin dolu vakitlerinde evini su basar.

Biri biri bile değildir tipten kaybeder .Garsona asgari ücret kadar bahşiş verir . Altı milyar insanın boku nereye gidiyor der biri.

Birinin taksidinin son günüdür onu düşünür. Yeter ulan memleket de biraz bana üzülsün der biri.

Birinin bir dişi altındır kıçı gümüş kaplama.Birinin teneke kadar değeri yoktur bit pazarında. Biri bunları yazar başı göğe mi erer.Biri bunları okur ya sever ya küfreder.

Yada şarkıda geçtiği gibi.

Biri şarabımızı döktü, soğanımızı çaldı,
Biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu!

EVET'çilerle ,HAYIR'cılar arasındaki ince çizgi

EVET'çilerle ,HAYIR'cılar arasındaki ince çizgi
Bu Ülkede herşey o kadar berbat ve iç karartıcı hal alıyorki insan hayatına biraz kalite katmak için ister istemez yeni teknikler geliştirmek zorunda kalıyor.Küçük mutluluklarla ayakta durma becerisini geliştirebiliyorsunuz.
Çünkü toplumun sağıda ,soluda ,sünniside,aleviside sanki normal bir yaşam sürüyormuş gibi davranıyor hangi felaketin içinden geçtiğinin farkında bile değiller.Biri çıkıyor eliyle suçluyu af edip suçsuzu cezalandırabiliyor ve bizimle alay eder gibi.
Biri sandıkta hesaplaşırız diyebiliyor diğeri sandıktan yenile yenile yenmesini öğrenemeyenler hala bir adayını açıklama iç karışıklık çıkmaması için cesaretini gösteremiyor.
Çünkü vasat insanların yoğun oyuyla büyük olduğunu zannedenlerin diktası parti ayırt etmiyor bugün muhafazakar dikta gider yarın sosyal demokrat dikta gelir. 
Mutluluğun küçüğüde büyüğüde koltuklarına ve köşe taşlarını kaybetmeye göze almayanların bahçesinde yasaklanır mutluluktan korkulur o insanların dünyasında.

SOYUTLAMA

Soyutlama
Her zaman soyut şeyleri sevmek daha basittir. İnsanları sevmektense insanlığı sevmek daha basittir çünkü insanlığı sevmekle hiçbir şeyi riske atmazsınız. Tek bir insan , tüm insanlıktan daha tehlikelidir. İnsanlık bir kelimedir, soyuttur, onu karşılayacak bir gerçeklik yoktur. İnsan bir gerçekliktir ve bir gerçeklikle karşılaştığınızda iyi günler, kötü günler, acı, zevk, mutluluk, iniş ve çıkışlar, iyi ve kötü hisler olacaktır. İnsanlığı sevdiğinizdeyse acı ya da mutluluk yaşamazsınız. Aslında, insanlığı sevmek tek bir insandan kaçınmanın bir yoludur çünkü insanları sevemiyorsunuzdur. Sadece kendinizi kandırmak için insanlığı sevmeye başlarsınız.

ZAFER ve YENİLGİ

ZAFER ve YENİLGİ
Eğer ZAFER ve YENİLGİ ile karşılaşır ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen.Eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazıları tarafından seni hafife alınıp sana tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen, ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen.
Eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen ve kaybedip yeniden başlayabilir ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen ki söyledin. Eğer kendinde DAYAN diyen bir iradeden başka bir güç kalmadığı zaman dayanabilirsen.Eğer kalabalıklarda konuşup O sahte kalabalıklar içinde onurunu koruyabilirsen, ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen. Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitmezse. 
Eğer gururunu bir insanı sevmeye adarsan. Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı, altmış saniyede koşarak doldurabilirsen.Yeryüzü ve üstündekiler senindir Ve unutma yeni yollar açan yenilgiler olduğu gibi, insanı çıkmaz sokağa sürükleyen zaferler de vardır. 
Ve yine unutma her canlının kendine göre gücü vardır ya bugün gösterir yada yeri geldiği zaman..
Ve yine unutma KURTLAR aslanlardan ve ayılardan kuvetsizdir amma asla SİRKTE oynamazlar ve Asla Evcilleştirilemezler...........

BÜYÜK ALTAY 103 Yaşında

BÜYÜK ALTAY 103 Yaşında

#BüyükAltay103Yaşında

103 yıldır bitmedi bu sevda,
Yüzlerce yıl geçse de yaşayacak bu kutlu kavga!

Müslüm Gürses - Çekemez Oldum

Dar Alanda Kısa Paslaşmalar

(Dar Alanda Kısa Paslaşmalar)

"Ressam olur insanlar başkalarının kalbini kazıya kazıya. Ya da resim olurlar senin gibi kazına kazına."

İzmirde canlı bomba ve çatışma - Live bomb in Izmir and the conflict afterwards

İzmir'de canlı bomba ve çatışma
Live bomb in Izmir and the conflict afterwards

Metafor

Burning Heart (Rocky IV)

 Burning Heart (Rocky IV)

Kurbağalara gökyüzünün kuyunun ağzı kadar olmadıklarını ikna edin

Kurbağalara gökyüzünün kuyunun ağzı kadar 

olmadıklarını ikna edin.


Bertaraf olma pahasına , Bitaraf olanın geceleri huzurlu uyuduğunu unutma.
Kurbağalara gökyüzünün kuyunun ağzı kadar olmadıklarını ikna etmedikçe.
Küllerin efendisisiniz dedikleriniz kendini Ateş Kralı sanıp ortalıkta sözde siyaset
için gezindikçe sizde onlardan tek talebiniz bir süpürge ve faraj yada birkaç lira 
maaş'a talim ettikçe.
Kaos dün vurduklarının yanında ilkdefa.Hayatın sadece kendi çemberleri etrafında 
döndüğünü Hayatın sadece Akvaryumun içindeki pırıltılı temiz sulardan ibaret 
sananlarıda vurdu.
Ülkenin gerçekleri ile ilkdefa tanıştılar.seçtiğin yerin acısı hergün tazelenir saygılar
                                 Metafor