6 Nisan 2017 Perşembe

GÜLTAN



GÜLTAN


12 Eylül faşist darbesinin en şiddetli günleriydi. Yüzbaşı Esat Oktay.
Göreve başladığı ilk gün cezaevinde şu anonsu yapmıştı: "Ben buraya direkt Genelkurmay Başkanı'nın emriyle geldim. Ben Kıbrıs'ta Rum çocuğunu kesmiş, babasının karşısında kanını içmiş adamım"…Şimdi önce bana sonra köpeği CO'ya selam verin der.
Gültan ise ayağa kalkmadı. Yüzbaşı Esat çılgına döndü. Madem sen köpeğime selam vermedin, ben de seni köpek yerine koyarım diyerek Gültan'ı Co'nun kulübesine tıktı.
Emirleri yerine getirmeyen veya getiremeyen olursa üzerlerine lağım suyu döküyor, fare ve insan dışkısı yediriyordu.
BDP listelerinden bağımsız milletvekili adayı oldu. Yüzde 10 seçim barajı yetmiyormuş gibi gençliğinde Saddam Hüseyin'i protesto edip ceza aldığı gibi komik bir gerekçeyle milletvekilliği engellenmek istedi.
Esat Oktay'ın önünde ayağa kalkmayan Gültan, hukuksuzluğun karşısında da boyun eğmedi. İki dönem milletvekili seçildi. BDP Eş Genel Başkanlığı yaptı.
CO'NUN KULÜBESİNDEN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA…1961'de Karakoçan'da Kürt Alevi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen, 19 yaşında üniversite öğrencisiyken işkencelerle tanışan, altı ayını Diyarbakır'da faşist düzenin köpeklerinin kulübesinde geçiren Gültan, 50 yaşında Mezopotamya'nın en güzel kentine ilk kadın belediye başkanı seçildi. Co'nun kulübesi ile belediye binası arasındaki o kısacık yolu yıllarca sürdürdüğü büyük mücadelelerle kat etti.
Esat Oktay Yıldıran mı?.. Yanıtı yazının başındaki dörtlükte: Ben tükenmekteyim öldürdükçe...

Devlet, Alevi, Kürt ve solcu olmayı her zaman tehlikeli gördü. Aslında doğru görmüştür. Çünkü bu kimlikler mücadele ile birleştiğinde faşizm için tehlikelidir, yıkıcıdır. Ve unutmayalım ki bir davanız, mücadele azminiz, örgütlülüğünüz varsa karşınızda hiçbir faşist yapı duramaz. Tarih bunun şahididir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder